Her gün gözümü açtığım andan itibaren bir şeyler hatta bir sürü şey yapıyor olsam da sanki gün boyunca hiçbir şey yapmamış ve günü bomboş geçirmiş gibi hissediyordum. Bu yüzden gece olup da yatağa yattığımda, kızgın ve mutsuzdum. Sabah uyandığımda ise dünden kalmış bir ruh haliyle, kızgınlığım ve mutsuzluğum devam ediyordu. Sonra tekrar bir sürü şey yapmaya başlıyordum; bana hiçbir şey yapmadığımı düşündürecek şeyler…
Hayatımda bir dönem böyle bir döngü yaşadım.
Aslına bakarsanız, kendimden şikayetçi olduğum o günlerde hem fiziksel hem de zihinsel olarak oldukça aktif durumdaydım. ÜStelik zihnim fazla mesai bile yapıyordu. Gel gelelim, bana hiç de öyle gelmiyordu çünkü ne yaptığımın farkında değildim. Hedeflediğim şeyleri yapma konusunda da nedenini bilmediğim şekilde çok az zamanım kalıyordu, hatta çoğu zaman o bile olmuyordu. Bu sefer de kendi üstümde bu durumdan kaynaklanan bir çeşit baskı kuruyordum. Her gün yaşanan rutin bir işkenceye dönmüştü olay…
Yaptıklarını görmezden gelmek…
Sarf edilen emeğe saygı duymamak ve onu değersizleştirmek…
Aslında saygısızlık ettiğinin ve değersizleştirdiğinin kendin olması…
Döngü nasıl kırıldı?
Öncelikle hayatın akışında hepimizin yapmak zorunda olduğu şeyler vardır ya hani… Onları zorunluluk olmaktan çıkardım. Yani “zorunluluk” olarak görmekten çıkardım. Her yapılması gerekeni, yapılınca “bak ne olacak” ile değiştirdim. “İyi ki” ler getirdim. “Ya şöyle/böyle/öyle olmasaydı” ile yoğurdum. O “zorunluluk” taki “zor”u yumuşatmaya başladım. Hâlâ kimi zaman “kolay” olmadığını söyleyebilirim hatta zaman zaman yeniden “zor” olabiliyor ama genelde orta yolu buluyorum. Neticede içimde ılımlı bir ruh barınıyor. Onun ılımlı olması benim yapmak istediklerimi yapabilir hale sebep… Kendimi tüketmiyor olduğumdan üretebilir oluyorum. O ılımlı ruh hali de bu sayede sıcak ve pozitif olarak güncelleniyor. Her gece yüzde yüz huzurlu ve mutlu olmasa da en kötü ihtimalle nötr bir duyguyla uykuya geçebiliyorum.
Aslında yine bir döngünün içindeyim.
Kendi oluşturduğum yeni bir döngünün içinde…
Bu sayede, “hiçbir şey yaptığımı” düşündüğüm zamanlarda aslında şimdi olduğu gibi pek çok şey yapmış olduğumu ancak o dönemki bakış açımla hiçbirini göremediğimi de anladım. Hatta bu konuda bir yazı yazabilecek duruma bile gelmişim.
Bir yerden alıntı yaparken kaynak göstermek,
“Emeğe Saygı.”
Emeğine Saygı duymak,
Belki de ve aslında yaradılışına şükretmek…