Bir süredir raflarda,“İKİGAİ: Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı” isimli bir kitap var. Kitabın başlığı içeriği hakkında ipucu verdiği için burada detay vermeyeceğim. Aslında niyetim bu kitapla alakalı bir yazı yazmak da değil. Ben size kitapta bahsi geçen Moai’den bahsetmek istiyorum.
Moai: Ortak bir amaca hizmet etme amacıyla Okinawa’da kurulan gayrı resmi sosyal topluluklar. Eylemleri ile bir çeşit toplumsal dayanışma örneği sergiliyorlar. Topluluğun yapısına bağlı olarak grup üyeleri birbirlerini pek çok konuda destekliyor. (Finansal destek de buna dahil.) Yakın bağlar kurup bu bağları kuvvetli tutmak amaçlardan bir tanesi; zaten bir moai oluşturup ona dahil olmak da adeta bir gelenek haline gelmiş. Benim anladığım kadarıyla, bu oluşum sayesinde, topluluk üyeleri maddi ya da manevi bir sıkıntı yaşadıklarında yalnız olmadıklarını biliyorlar. Sırtlarını birbirlerine güvenle yaslıyorlar.
Okinawa dünyada ortalama yaşam süresinin en uzun olduğu beş bölgeden bir tanesi. (Bkz. Mavi Bölgeler) Uzun yaşamanın sırlarını öğrenmek için burada çeşitli araştırmalar yapılmış ve bu insanlarla birebir görüşülmüş. Öneriler arasında, bir moaiyi oluşturmak ya da bu bünyede yer almak var.
———————————————–
Bir gün market alışverişimi tamamladıktan sonra ürünlerimi kasada poşetlere yerleştiriyordum. Fişimi aldıktan sonra son kalan bir iki parçayı da poşete attım. Bu sırada benden sonraki müşteri yanıma yaklaştı. Birbirlerine yapışmış olan boş poşetlerden bir kaçını eline alıp, bir tanesini diğerlerinden ayırmak için uğraşmaya başladı. Bu esnada ürünleri de çok hızlı bir şekilde paketleme alanına yığılıyordu. Giderayak bir iki boş poşet açıp kendisine bırakayım, dedim. Rahat alabilsin diye de kendisine yakın bir noktaya poşetleri bıraktım. O ne bakış öyle… Bana attığı ters bakışlarda “Benden ne istiyorsun?” sorusunu öyle net gördüm ki… Diyemedim. “Sadece size yardım etmek istedim,” diyemedim.
Yakın geçmişe geleyim. Moda’dan Kadıköy’e doğru hızlı adımlarla yürüyordum. İleride duran iki genç kızın varlığını fark ettim. Etraflarına bakınırken bir yandan da birbirlerine bir şeyler söylüyorlardı. Tam yanlarından geçiyordum ki, “Bakar mısınız, bir şey sorabilir miyim?” dedi bir tanesi. Sokakta sorulan bu sorudan son dönemde o kadar nefret eder hale gelmiştim ki… Çünkü genellikle bu sorunun ardından hep o hiç hoşlanmadığım beklentilerle karşılaşıyordum; ya bir tanıtım vardır ya zorla üye yapma girişimi söz konusudur ya da para istenir hatta…. Neyse… Oysa, “Normal” olan birinin sorusuna cevap vermektir. Ve bana göre onu cevapsız bırakmak da çok ayıp. Ben bu tip oyunlara gelmemek için son yıllarda sıkça ayıp ediyorum. Sokakta bu soruyu duyduğumda hiç cevap vermeden hatta sinirli bir ifadeyle benimle muhatap olmaya çalışan kişinin yanından yürüyüp geçiyorum. Nedense bu sefer kararsız kaldım ve durdum. Suratımda ters bir ifade….Kızlar kibarca “Haydarpaşa’ya nasıl gidebileceklerini,” sordular. Of! Nasıl da berbat hissettim kendimi… Hislerim sebebiyle, son derece detaylı bir şekilde sorularını cevapladıktan sonra, kendime söylene söylene yoluma devam ettim.
——————————————
Birbirimizden korkuyoruz, birileri yüzünden. Eskiden 100 kişiden 80’ine güvenip 20’sine güvenmezken, şimdi durum tersine dönmüş gibi görünüyor. Hal böyleyken de burada moai’ den bahsetmek biraz tuhaf kaçabilir, kaçsın çünkü birbirimizi desteklemeye ihtiyacımız var. Herkesin bildiği o cümleyi kurayım:
“İnsan, doğası gereği sosyal bir varlıktır.”
Ne mutlu, her şeye rağmen son dönemde canlanan bir takım sosyal dayanışma örnekleri var. Mesela sportif amaç güden topluluklar oluştu. Gün ve saat belirleyip insanlar bir arada spor yapıyor. Elbette geçmişten günümüze faaliyet gösteren bir sürü kulüp, dernek vb. var. Aralarında son derece başarılı çalışmalar yapanlar da var.
Aslına bakarsanız, kitapta bu bilgiyi içeren kısmını okurken, aklıma köylerimizdeki imece usulü de geldi. Şu an imece usulü eskiye oranla ne kadar yaygın pek bir fikrim yok. Bu konuya dair son yıllarda haberlerde yer almış birkaç şahane örnek var. Acaba eskiye oranla bugün ne durumda? Bilmiyorum.
Kimi insanların yaşam amacı; toplumsal dayanışmayı sağlayacak oluşumları gerçekleştirmek, olabiliyormuş. O “kimi” leri arasında kimler var acaba? Siz olabilir misiniz ya da ben olabilir miyim?
Şimdi bu yazıyı alternatif bir başlık ile bitirirsek…
Size süper bir anti-aging’den bahsedeceğim:
MOAİ!