2010 yılında “Ruhum Kalemimin Ucunda” olarak sanal dünyada yerimi aldım. Bugüne kadar yaptıklarıma bakılırsa sanırım o dönemde tercihim sadece “var olmak” tı. Tasarımını kafamda canlandırdığım, ismini de kalbimden yansıtarak bulduğum sitem bana o dönemim için yeterli olan günler yaşattı. “Ruhum Kalemimin Ucunda,” ara sıra hazırladığım yazılar ile güncel kalabiliyordu. Sitemin sabit konu başlıklar içeren bir menüsü vardı. Bununla beraber, özel konu işlediğim yeni başlıklarım da oldu. Mesela bunlardan bir tanesi “8 HAFTA”ydı. (Bütünsel Beslenme Uzmanı Karen Hill ile geçirdiğim 8+ haftalık bir dönemi anlattığım bir alandı ve içeriği sebebiyle geri dönüş olarak o kadar enteresan şeyler yaşadım ki…) Gerek sosyal medya gerekse iletişim bilgilerim vasıtasıyla bana ulaşan okuyucularım oldu. Hatta bazıları için artık “arkadaşım” diyebilirim. Ancak kendimce sebepler yüzünden, “Ruhum Kalemimin Ucunda” 2017 yılına gelene kadar ara sıra ziyaret edilen ıssız bir ev gibi olmaya başladı. En sonunda da kendisini kapatmaya karar verdim. (Sanırım kararı almakta zorlandığım için süreç bu kadar uzadı…)
Benimle iletişime geçerek onları tanımamı sağlayan güzel insanlar…
Sessiz sedasız, yalnızca yazı diliyle iletişim kurduğum okuyucularım…
“Ruhum Kalemimin Ucunda” yı ziyaret ettiğiniz ve kelimelerimi benimle paylaştıklarınız için hepinize teşekkür ediyorum.
Zaten o kelimeler belli zaman sonra benim değil “bizim” oluyor…
Ve şimdi…
(Ben mi seni çağırdım yoksa seni duyup ben mi sana geldim Sevgili Ruhumun Kalemi?)
“Ruhumun Kalemi,” ilk etapta, “Ruhum Kalemimin Ucunda” nın temel yapısını ve tadını taşıyan bir alan oldu. Yola böyle çıkıyorum. RUHSAL’ da ruhumdan dökülenleri, Z-Hayat’ta sanal ve gerçek yaşamda gözlemlediklerimi ve incelediklerimi bulacaksınız. Başkalarının ruhlarına da artık yer vermek istediğimden bir röportaj alanı oluşturdum. Diğer alanlar zaten olması gereken olağan başlıklar. Hayata geçmek üzere olan ve şu an için kafamda tasarladığım yeni başlıklar da var. Zamanla hepsine yer vereceğim. Tasarım açısından ele alırsak… Yazıların rahat okunabilmesi ve tasarıma benden bir kaç damlanın serpilmiş olması benim için en temel kriterdi, sanırım öyle de oldu. Renkleri, şekilleri ve dokuları çok sevdiğim için sitenin tasarımıyla sık sık oynayacağımdan ve tabi ki alt yapıyı geliştireceğimizden eminim.
Yeni logo için Mert Subay’a, tasarım destekleri için Sema Karasu ve Dilge Özdemir’e ve bundan sonraki süreçte de web tasarım ve desteği için birlikte yol alacağımıza inandığım Eren Gençtürk ve ekibine (webcozumleri.com) teşekkür ederim…
Şüphesiz beni destekleyen tüm ruhlara da müteşekkirim.
Umuyorum ve hissediyorum ki zamanla her şey çok daha güzel olacak…